Yalova Belediyesi tarafından Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği’nden Prof. Dr. İbrahim Turna, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Entamolojisi Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Hakyemez ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Var’ın katılımı ile gerçekleştirilen “Anıt Ağaçlarla Uyumlu Kentler” söyleşisinde çalışmanın sonuç değerlendirme raporu kamuoyu ile paylaşıldı. Öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği’nden Prof. Dr. İbrahim Turna, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Entamolojisi Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Hakyemez, Yalova’da ki anıt ağaçlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundular. 
“Anıt ağaçları bizden sonraki nesillere aktarmalıyız”
Yalova’da yaklaşık 3 ay süren çalışma ile ilgili olarak ilk söz alan isim Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği’nden Prof. Dr. İbrahim Turna oldu. Yalova Belediyesi desteği ile gerçekleştirilen bu çalışmanın temel amacına vurgu yapan Turna, “Yalova’da ki anıt ağaçların sağlığının ve bizden sonraki nesillere de bu ağaçların sağlıklı şekilde aktarılması amacıyla çalıştık. Anıt ağaçlar belirli özellikleri ile diğer ağaçlardan ayrılırlar. Bu ağaçların sürdürülebilirliği de bu çalışmanın temelini oluşturdu. Maalesef anıt ağaçlar çevresel şartlar nedeni ile olumsuzluklarla karşı karşıyalar. Dolayısıyla bu olumsuzluklara yönelik gerekli bakım ve korumalar yapılmazsa bu ağaçları kaybetmek de mümkün.” dedi.
“Yürüyen Köşkün bahçesindeki ağaca özel ilgi”
Çalışmada Atatürk’ün bir dalını kesmemek adına raylar üzerinde köşkünü yürüttüğü çınar ağacına özel bir yer ayırdıklarını ifade eden Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği’nden Prof. Dr. İbrahim Turna, “Yürüyen Köşk’ün bahçesinde yer alan bir ağacımız var. Bu ağaç Mustafa kemal Atatürk’le özdeşleşen sadece Yalova açısından değil ülkemiz açısından da son derece değerli bir anıt ağacımız. Biz çalışmalarımızda bu ağaca çok önemli bir yer ayırdık.” diye konuştu. 
İlerleyen adımda bu ağaçların sağlıklarının belirlenmesi anlamında ağaçların tek tek inceleneceğini dile getiren İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Entamolojisi Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Hakyemez, “Yalova’da yer alan anıt ağaçlarımız 100 yaşın üzerindeler, şehrin içerisinde birçok olumsuz faktörle karşı karşıya. Yapısal çalışmalar, altyapı ve inşaat çalışmaları bu ağaçların sağlığına doğrudan olumsuz etkilerde bulunuyor. Ağaçların da insanlar gibi bir savunma sistemi var. Onları ne kadar iyi korursak o kadar uzun yaşarlar. Bizim bu çalışmalarımızın ana hedefinde de bu yer alıyor. Biz 2-3 ay önce buraya gelerek kent içerisinde yer alan anıt ağaçlar üzerinde çalışmalar gerçekleştirdik. Yaptığımız çalışmalarda ve incelemelerde bazı ağaçların içlerinde kovuklar oluşmaya başladığını tespit ettik. Ağaçların çoğuna baktığınızda onların sağlıklı olduğunu sanıyorsunuz. Ancak gövdelerinin iç kısmında ise tahribata rastlanıyor. Artık teknolojimiz bu ağaçların tomografisini çekmeye imkan veriyor. Biz bu anlamda da ilerleyen süreçte daha kapsamlı bir çalışma başlatacağız. Genel anlamda bir rapor ortaya koyduk. Ancak kendi içerisinde her ağacın tek tek araştırılması gereklidir. “ dedi.
“Halkımız ağaçların kesilmesine karşı ön yargılı”
Prof. Dr. Hakyemez halkında ağaçların kesilmesi yönünde ön yargılı bir tutum ortaya koyabildiklerini ifade ederek, “Ağaçların kesilmesi konusunda da insanlarda bazen ön yargılar olabiliyor. Bilimsel araştırmalar yapılıp bir ağacın ölmek üzere olduğu ve dolayısıyla da yıkılarak insanlara zarar verme tehlikesi varsa bunların kesilmesinin gerektiğini biz söylüyoruz. Ancak ağacı kesince insanlar tepki gösteriyor. Oysa o ağaç hem kendisi artık kurtarılamayacak, hem diğer ağaçları enfekte edecek ve hem de yıkılıp insanlara zarar verecek olabiliyor. Bu anlamda halkımızın ön yargılı olduğuna da şahitli edebiliyoruz. Onun yerine yenisini koyup yeşil dokunun devamını sağlayabiliriz.” dedi. 
“Bazı anıt ağaçların durumu iç açıcı değil”
Türkiye’de en fazla anıt ağacın bir arada yer aldığı yer olma özelliğine sahip olan ve dikilme talimatları Atatürk tarafından verilen Çınarlı Hıyaban üzerindeki ağaçların durumuna değinen Hakyemez buradaki ağaçların bazılarının durumunun hiç de iç açıcı olmadığını ifade etti. Bu çerçevede bilimsel bir yöntem olan akustik tomografi yöntemini kullanacaklarını ifade eden Hakyemez, “Yürüyen Köşk’ün bahçesinde bulunan ağacın sağlık durumu Çınarlı Hıyaban olarak adlandırılan termal Yolu’nda yer alan anıt çınar ağaçlarından daha iyi durumda. Termal yolundaki çınarların bazıları dışarıdan iyi görünse de içinde durum o kadar da iç açıcı değil. Biz risk taşıyan anıt ağaçlarda akustik tomografi çekimleri gerçekleştireceğiz. Şu anda yaptığımız genel çalışmayı takiben bu çalışmanın yapılması ve ağaç bazında da bu ağaçların durumu net olarak belirlenmelidir. Bu anıt ağaçlarımıza yönelik atacağımız adımları destekleyecek. Hastalıklı her ağaç diğer ağaçları enfekte etme riski de taşır. Bu noktada gerekli budama ve hastalıklı bölümlerin ağaçtan çıkartılarak sağlam dokuyu bırakarak ağacın daha uzun yıllar yaşamasını sağlamaktır. Bu çalışmanın temelinde de tam olarak bu yatıyor.” Diye konuştu.