YALOVA’NIN 2. RİSKLİ ALANI İLAN EDİLEBİLİR
Yalova'nın kanayan yarası haline gelen Bayraktepe Mahallesi ve özellikle Kar Sokak'taki toprak kayması sorununun çözümü için en somut adımlar atıldı. Bölgedeki binalarda oluşan çatlaklar ve hasarlar üzerine harekete geçen Yalova Belediyesi, konuyu bakanlık düzeyine taşıyarak bütüncül bir çözüm için mutabakat sağladı.
Konuyla ilgili son gelişmeler hakkında bilgi veren Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Ömür Bayar, acil durumdaki binalar için sürecin başladığını belirtti. Bayar, Valilik, Bakanlık ve Belediye ekiplerince yapılan teknik incelemeler sonucunda, "Yaklaşık 12 hektar büyüklüğündeki çalışma alanında, depreme karşı dayanımından endişe edilen 31 yapı hakkında 6306 sayılı Kanun kapsamında Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından re’sen (kendiliğinden) riskli yapı tespiti yapılmıştır," dedi.
“12 Hektarlık Alanın Tamamı Dönüşecek”
Ömür Bayar, sorunun sadece tespit edilen 31 bina ile sınırlı olmadığını ve bu nedenle daha kapsamlı bir çözüm için anlaşıldığını vurguladı. Bayar, Belediye Başkanı Mehmet Gürel'in Ankara'daki temaslarının belirleyici olduğunu ifade ederek, “Riskli yapı tespitine konu edilmemiş olmasına rağmen benzer veya daha kötü durumda bulunan yapıların da mevcut olması sebebiyle, Yalova Belediyesi tarafından söz konusu 12 hektarlık alanın tamamında kentsel dönüşüm çalışması yürütülmesi hususu, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum arasında yapılan görüşmede ele alınmış ve söz konusu bölgede kentsel dönüşüm çalışmalarının yapılması noktasında mutabık kalınmıştır.” şeklinde konuştu.
Bağlarbaşı'ndan sonra ikinci riskli alan ilan edilecek
Bu mutabakatın, bölgenin geleceği için bir dönüm noktası olduğunu belirten Bayar, "12 Hektarlık alanın Kentsel Dönüşüm Alanı olarak ilan edilmesine dair çalışmalar devam etmekte olup, söz konusu alanın Bağlarbaşı Mahallesi riskli alanının ardından Yalova’daki 2. riskli alan olarak ilan edilmesi öngörülmektedir," diye konuştu.
Bu kararla birlikte, Bayraktepe Mahallesi'ndeki sorunun parça parça değil, bütüncül bir planlamayla ve devlet desteğiyle çözülmesinin önü açılmış oldu.