CHP HEYETİ SAHA ÇALIŞMASI İÇİN YALOVA’DA
CHP Heyeti saha çalışmaları öncesinde partinin il binasında basınla biraraya geldi. Burada açılış konuşmasını CHP Yalova İl Başkanı Erdem Doğancı gerçekleştirdi. Program hakkında bilgiler veren Doğancı, “Bugün ve yarın, Kocaeli milletvekillerimiz Harun Özgür Yıldızlı ve Profesör Doktor Münip Kanko ile Yüksek Disiplin Kurulu üyemiz Ayça Pekşener, Yalova'da çeşitli ziyaretler gerçekleştirecek. Bu çalışmanın üç temel amacı bulunmaktadır. İlk olarak, açılan Cumhurbaşkanlığı adayı ofisimizin çalışmaları hakkında bilgilendirmeler yapılacak ve kamuoyunun nabzı yoklanacak. İkincisi, parti programımızın güncellenme süreci devam ederken, bu konuda toplumdan görüşler alınacak. Üçüncü olarak ise, belediyelerimize yönelik hukuk dışı operasyonlar hakkında kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla vatandaşlarımızla bir araya gelinecek. Bugünkü program kapsamında, Ticaret Odası, Odalar Birliği, Kent Konseyi ve Yalova Belediyesi ziyaret edilecek; ayrıca esnaf ziyaretleri gerçekleştirilecek. Yarın ise Çiftlikköy ve Çınarcık İlçe Başkanlıklarımız ziyaret edilecek; belediye, esnaf ve sivil toplum kuruluşu (STK) ziyaretleri devam edecek.” dedi.
“19 Mart sürecini tüm halkımıza anlatacağız”
Doğancı’nın ardından söz alan CHP Kocaeli Milletvekili Harun Öztürk Yıldızlı ise Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile ilgili halkı bilgilendirdiklerini ifade etti. İmamoğlu ile ilgili sürecin hukuksuz ilerlediğini de sözlerine ekleyen Yıldızlı, “Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri ve parti meclisi üyeleri olarak 81 ilde çalışmalar yürütüyoruz. Yaklaşık dört haftadır program dahilinde sürdürdüğümüz bu çalışmalar kapsamında, daha önce Adana, Şanlıurfa ve Gaziantep'te bulundum; son olarak da Yalova'dayım.
Halkımıza 19 Mart sürecini anlatıyoruz. Bu süreçte, başta Cumhurbaşkanı adayımız olmak üzere, Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız ve diğer yol arkadaşlarımız hukuksuzca alıkonuluyor, cezaevlerinde tutuluyor. Uygulanan hukuksuzluk bir işkenceye dönüşmüş durumda. Henüz iddianameleri bile hazırlanmadan, beş-altı aydır asılsız iddialarla suçsuz yere cezaevlerinde tutuluyorlar. 19 Mart sürecinin ekonomik bir maliyeti de oldu; bu maliyeti hep birlikte yaşıyoruz. Bir gecede yaklaşık 150 milyar TL, yurttaşlarımızın cebinden çıktı. Bu durum, her yurttaşımızın cebinden yaklaşık 70.000 TL'ye denk geliyor. 19 Mart süreci hem ekonomik hem hukuksal hem de adalet açısından gerçekten ciddi yaralar açtı. Tüm milletvekillerimiz ve parti meclisi üyelerimizle birlikte 81 ilimize yayılarak, bu durumu halkımıza anlatıyoruz. Arkadaşlarımıza uygulanan bu esir hukukunu ve mevcut kara düzeni herkese tek tek izah ediyoruz.
Önümüzdeki sürece ışık tutacak olan parti programımız, aynı zamanda hükümet programımızın da bir parçasıdır. Bu kapsamda, illerde sivil toplum kuruluşları (STK'lar), esnaflar, ziraat odaları ve toplumun diğer tüm kesimleriyle bir araya geliyoruz. Amacımız hem parti programımızın oluşturulması için hem de gelecekteki hükümet programımıza yön verecek verileri halkımızla birlikte toplamak ve sorunları yerinde görmektir.
Bu çerçevede, Sayın İl Başkanımızın da belirttiği gibi, Yalova'nın tüm ilçelerini dolaşacak, halkımızla ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya geleceğiz. Bu kara düzeni hep birlikte değiştirmek için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Ülkemize demokrasiyi, adaleti ve hukuku tam anlamıyla getirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. “şeklinde konuştu.
“Gittiğimiz her yerde sıkıntı var”
CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan da burada söz alarak saha çalışmalarına değindi. Gittikleri her yerde birçok sorunla karşılaştıklarını ifade eden Becan, “Normalde meclis 1 Temmuz'da kapanıyordu; ancak maden ve iklim yasaları nedeniyle Temmuz sonuna kadar çalıştık. Ağustos ayından sonra da tatil yapmama kararı aldık. 137 vekil olarak 81 ile grup grup dağıldık. İlk hafta Bursa'da çalıştık, ardından Konya, Karaman, Ermenek ve Akşehir'i dolaştık. Arkadaşlara biraz önce anlattığım gibi Yalova'da da diğer illerde olduğu gibi sorunlar var. Ancak Yalova olarak yine de şanslıyız; bunu belirtmekten çekinmiyorum. Zira ziyaret ettiğimiz diğer bölgelerde çok daha büyük sıkıntılarla karşılaştık. Konya-Karaman bölgesi, Türkiye'nin tahıl ambarı olmasına rağmen, şu anda hiçbir yerinde su bulunmuyor. Köylerde çalışan kadınların elleri nasır tutmuş; kuyulardan su alıp tarlalarını sulamaya çalışıyorlar ancak kuyular da kurumuş durumda. Oysa yanı başında Gökçe Barajı var. Yirmi yıldır konuşulmasına rağmen maalesef oradan bölgeye su taşınmamış. Bu durum halkı isyan noktasına getirmiş. Hatta yıllardır AK Parti ve MHP'ye oy veren, konuştuğumuz birçok vatandaş dahi büyük bir kızgınlık içinde. Kendilerine ne istediklerini sorduğumuzda, "Hiçbir şey istemiyoruz, sadece su istiyoruz," cevabını veriyorlar. Tek dertleri bu. Bu durum, Türkiye'nin her yerinde farklı sorunlar olduğunu gösteriyor. Belki de biliyorsunuzdur; ancak şu anda devletin bir Devlet Planlama Teşkilatı bulunmuyor. Bu da ekonomiyi, tarımdan sanayiye kadar planlama gerekliliğini ortaya koyuyor. Örneğin, Konya'da yaptığımız çalışmalardan edindiğim bilgiye göre, Türkiye mısırının 70'i orada üretiliyor. Ancak mısır çok su tüketen bir ürün. Bu, ekonomi ve tahıl planlaması açısından büyük bir hatadır. Mısır üretimi suyun olduğu bölgelerde yapılmalıdır. Şu anki genelgeye göre mısır üreticileri dört yılda bir ekim yapabiliyor; daha sık ekim yasak. Bu, tamamen anlamsız bir uygulamadır. Oysa mısır, suyun bol olduğu yerlerde üretilmelidir. Örneğin, Yalova'nın kivisi ve çiçeği meşhurken, burada başka bir tahıl ürünüyle ilgilenmenin anlamı yoktur. Ekonomide olduğu gibi tarım üretiminde de planlama şarttır. Plansız hareket edildiği takdirde sonuç kaçınılmaz bir hüsran olacaktır.
Gezilerimizin amacı, ülkeyi tek bir kişinin kararlarıyla yönetmek istemememizdir. Çünkü hem sizlerin, hem de kahvede oturan vatandaş dahil tüm halkın fikirlerine ihtiyacımız var. Sahada yaptığımız görüşmelerde çok farklı ve ilginç düşüncelerle karşılaşıyoruz. Bu fikirleri toplayıp raporlayarak, yarın iktidar olduğumuzda Türkiye'de yaşayan köylüsünden esnafına kadar herkesin ortak aklıyla, doğru fikirlerle yönetme hedefimiz ve niyetimiz budur.
Şu anda anketlere baktığımızda, tüm bu baskılara rağmen açık ara önde olduğumuzu görüyoruz. Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediyelerinde suçu tespit edilen herhangi bir kişi varsa, cezasını çekmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda kimsenin arkasında durmayız. Ancak, kişilerin tutuksuz yargılanması esas olmalıdır. Kimsenin kaçma niyeti yokken, altı ay sonra "pardon, suçunuz yokmuş" denildiğinde, haksız yere içeride tutulan o kişinin vicdanen hesabını kim verecek? Bizim temel kaygımız budur.
Üstelik sorun sadece belediyelerle sınırlı değil. Bugün Gümrük veya diğer kamu kurumlarına gittiğinizde, sistemin tamamen bozulduğunu ve rüşvetsiz iş yapılmadığını görürsünüz. Her yer denetlenmelidir; partizanlık yapılmaksızın yapılacak bu tür denetimlere kimse karşı çıkmaz. Ancak şu an hepinizin de gördüğü gibi, hedef sadece CHP'li belediyelerdir. Dahası, belediyelerin hizmet üretme kapasitesini doğrudan etkileyen İller Bankası payları, geçen yıla göre düşürülmüştür. Bir yıldır belediyelerin personel çalıştırma, çöp toplama, su temini gibi her türlü masrafı artmışken, gelirlerinin geri çekilmesi kabul edilemez. Bu durumdan sadece CHP'liler değil, AK Partili ve MHP'li vatandaşlar dahil tüm halk zarar görmektedir. Bu yanlış uygulamalardan kurtulmak için mücadeleye devam ediyoruz, inşallah hep birlikte başaracağız.” dedi.
Saha çalışmaları için Yalova’ya gelen CHP heyeti Pazartesi ve Salı günlerinde il merkezi ve ilçelerde belediye, STK, oda ve esnaf ziyaretleri gerçekleştirecekler. Ardından Yalova’da ki izlenimler bir rapor halinde CHP Genel merkezine ulaştırılacak.